Gelin Alma
Eski Yörüklerde Gelini ata bindirmek gelenektendir. Onun için damadın sağdıcı gelin atına biner, koşturarak iyice yorar. Atın alnına ayna takılır, yelesinin bir tarafına oğlan evi, diğer tarafına kız evi adına birer yağlık bağlanır. Kız dokuduğu heybeyi atın terkisine atar. Ata bağlanan yağlık ve heybe at sahibinin olur.
Gelin ata binmeden davul zurna gelin uğurlama, gelin ağlatma havası çalar. Bu havalar çalınırken erkek kardeş gelinin kuşağını bağlar. Kuşak bağlandıktan sonra gelin anasıyla babasıyla son kez vedalaşır. Sağdıçlar gelinin koluna girerek gelini baba evinden çıkarırlar. Gelin evinin ocağını eşiğini niyaz ederek öper. Daha sonra babasının ayağına niyaz eder. Baba "Yüzün koyun git arkası üstü çık" der. Bunun anlamı eşinle birlikte ölünceye kadar mutlu olasın demektir.
Erkek sağdıç gelinin bineceği atı koşturmuş ve iyece yormuştur. Artık yorgun ata gelin binecektir. Sağdıç kız evinin önünde attan iner. Davul-zurna gelin indirme bindirme havası çalmaya başlar. Bu hava oldukça coşkuludur. Özellikle davulcu tokmağını çok hareketli ve kuvvetli sallar. Orada olmayanlar dahi gelinin evden çıkarıldığını ata bindirildiğini davulun sesinden anlar.
Gelin atı önde, yengeler, konuklar arkada. Düğün alayı (Seğmen) topluca mezarlığa gider. Gelin mezarlığın etrafında dolandırılır. Dönüşte başka bir yol takip edilerek davul zurna eşliğinde baba evine getirilir. Annesi attaki terk heybesine son kısmetin budur anlamında gönlünden kopan bir hediye, babası ve kardeşleri de ayakkabısının içine bir avuç bozuk para koyar. (Bozuk para konulması kısmetin, rızkın bol olsun demektir. ) Bugün tabiki bu merasimler lüks arabalar eşliğinde olur.
Bu merasimden sonra gelin davul-zurna eşliğinde oğlan evine götürülür. Atın üzerinde iken yemek pişen kazanların etrafında üç kez döndürülür. Attan inmeden takı merasimi yapılır. Yörede buna "atkı–attan indirmelik" de denilir. Atkı ve takı düğün evinin davetlilere gönderdiği okuntu değerinden daha aşağı olmaz. İsteyen altın vb benzeri ziynet eşyası takabileceği gibi para da atabilir. Atkılar ağzı laf eden kişi tarafından tepsi içinde toplanır. Atkıyı atan kişinin adı söylenerek "Darısı oğluna kızına bekârsa kendisine olsun" denir. Kaynana ile kayınbaba el ele tutuşur, gelinin elini tutarak indirmelik hediye verir. Darısı bulaşsın çorlu çocuklu aile olsun düşüncesiyle attan inmeden kucağına çocuk verilir. Attan indirilen gelinin başına eve girmeden önce bereket getirsin, parası, yiyeceği bol, ağzı tatlı olsun düşüncesiyle para, buğday, üzüm serpilir. Gelin oğlan evinin kapısından içeri girerken elindeki yağ ve bal sürülmüş yeşil yaprağı, evi yağlı ballı olsun düşüncesiyle kapının üst sövesine yapıştırır.
Gelinin gireceği kapıya işlenmemiş ince çiğ ip bağlanır, kapı eşiğine de su dolu bir ibrik konulur. Kaynana ve kayınbaba elleri bağlı gelini kapıda bekler. Gelin, kaynana ve kayınbabanın elinin altından geçer. İbriği devirir, bağlı ipi kırar. Çiğ ip ömür kısa, su ise akıcı bereketli ne varsa içeri aksın, su gibi aziz olsun, içeride kalsın anlamındadır. Kaynana ve kayınbabanın ellerinin altından geçmesi ise kol kanat gereceğiz, seni kollayacağız, senin yanında olacağız demektir.
Gelin oğlan evine indikten sonra damadın arkadaşları, sağdıçları bekârlığa veda edecek damadı alır başka bir yere götürürler. Orada damat için özel eğlence düzenlerler. Gerdeğe girme zamanı geldiğinde damat sağdıçları tarafından evine getirilir. Arkası yumruklanarak gelin bulunduğu odaya gönderilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder